Ergenlik, bireyin çocukluktan yetişkinliğe adım attığı hem bedensel hem de zihinsel birçok değişimin yaşandığı kritik bir dönemdir. Bu süreç, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve sosyal kimliğin oluştuğu bir yolculuktur. Ergenlik döneminde gençler, kim olduklarını, hayatlarını nasıl şekillendirmek istediklerini ve çevreleriyle olan ilişkilerini sorgulamaya başlarlar. Bu dönemde kimlik gelişimi ve kendini keşfetme, genç bireyin gelecekteki yaşamına yön veren temel taşlardandır.
Kimlik Gelişiminin Önemi
Ergenlik döneminde gençler, hem kendilerini hem de çevrelerini daha derinden sorgulamaya başlar. “Ben kimim?” sorusu, kimlik gelişim sürecinin merkezinde yer alır. Gençler, bu süreçte benlik algılarını şekillendirirken, kişiliklerini oluşturan temel değerler, inançlar ve idealler üzerine düşünmeye başlarlar. Kimlik gelişimi, bireyin yalnızca kendisi hakkında değil, aynı zamanda toplumdaki rolü ve başkalarıyla olan ilişkileri hakkında da bir farkındalık kazanmasını sağlar.
Bu süreçte ergenler, ailelerinden, arkadaşlarından ve toplumsal normlardan etkilenirler. Ancak aynı zamanda bu dış etkenlerle kendi içsel dünyaları arasında bir denge kurmaya çalışırlar. Aileden gelen değerler, arkadaş çevresinden alınan etkiler ve kişisel tercihlerin bir harmanı olarak gençler, kim olduklarını anlamaya başlarlar. Bu nedenle kimlik gelişimi, gençlerin kendi özgün benliklerini buldukları ve sosyal kimliklerini oluşturdukları bir süreçtir.
Kimlik Arayışında Karşılaşılan Zorluklar
Ergenler, kimlik arayışı sürecinde birçok zorlukla karşı karşıya kalabilirler. Özellikle bu dönemde sosyal beklentiler, akran baskısı ve medya etkisi, bireyin kimliğini oluşturma sürecini karmaşık hale getirebilir. Sosyal medyanın etkisiyle ergenler, mükemmellik algısına kapılabilir ve başkalarıyla kendilerini sürekli kıyaslayarak özgüvenlerini kaybedebilirler. Bu durum, kimlik karmaşasına ve bireyin kendini yanlış değerlendirmesine neden olabilir.
Ayrıca, bu dönemde ergenler ailelerinden bağımsızlıklarını kazanmak isterlerken, aynı zamanda onların rehberliğine de ihtiyaç duyarlar. Aile ile yaşanan çatışmalar, ergenlerin kendi sınırlarını belirlemeye çalıştığı dönemde kaçınılmaz olabilir. Ancak, bu çatışmalar sağlıklı bir şekilde ele alındığında, ergenin kendi kararlarını vermeyi öğrenmesine ve kimlik gelişimine katkı sağlar.
Kendini Keşfetme Süreci
Ergenlik dönemi, bireyin ilgi alanlarını, yeteneklerini ve tutkularını keşfettiği bir süreçtir. Gençler, bu dönemde farklı hobiler denemek, yeni sosyal gruplara katılmak ve farklı ideolojilerle tanışmak isteyebilirler. Bu keşifler, bireyin kendisi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasını ve hayatında neyin önemli olduğunu anlamasını sağlar.
Kendini keşfetme sürecinde gençlerin kendi duygularını tanımaları, içsel dünyalarına yönelmeleri de önemlidir.
Gevşeme teknikleri, nefes çalışmaları veya yazı yazma gibi teknikler, bireyin duygusal farkındalığını artırarak, kimlik gelişim sürecine katkıda bulunabilir. Özellikle içsel düşüncelerini keşfetme ve duygularını yönetme becerisi, gençlerin daha sağlıklı bir benlik algısı geliştirmesine yardımcı olur.
Ailelere ve Ebeveynlere Öneriler
Bu süreçte ailelerin ve ebeveynlerin rolü oldukça büyüktür. Ergenlerin kimlik arayışı sırasında onlara rehberlik etmek, destekleyici bir ortam sağlamak önemlidir. Ebeveynler, gençlerin kendi seçimlerini yapmalarına izin verirken, onlara güven aşılamalı ve duygusal anlamda yanında olduklarını hissettirmelidir. Eleştirel yaklaşımlardan kaçınarak, onları dinlemek ve anlamak, sağlıklı bir iletişim ortamı oluşturacaktır.
Ergenlik, kimlik gelişiminin ve kendini keşfetmenin yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bu süreç, bireyin hem kendisiyle hem de çevresiyle olan ilişkilerini şekillendirir. Gençlerin bu dönemde yaşadığı deneyimler, gelecekteki kişisel ve sosyal gelişimlerini doğrudan etkiler. Ailelerin ve çevrenin desteği, sağlıklı bir kimlik gelişimi için kritik öneme sahiptir. Unutulmamalıdır ki, ergenlik dönemi sadece bir geçiş süreci değil, aynı zamanda bireyin kendini bulduğu, kendi yolunu çizmeye başladığı bir keşif yolculuğudur.
Eğer ergenlik dönemindeki çocuğunuzla doğru ve etkili iletişim kurma konusunda daha fazla destek ve bilgiye ihtiyaç duyarsanız, randevu almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
ZEHRA YILMAZ EĞİTİM VE DANIŞMANLIK
Randevunu planla!
Danışmanlık hizmetlerimizden yararlanmak için randevu talebini buradan kolaylık yapabilirsin! En kısa sürede tarafınıza geri dönüş yapılacaktır.
Diğer Yazılarımada Göz Atın!
Merak Ettiklerinizi Sorabilir, Yazım Hakkında Görüşlerinizi Bildirebilirsiniz!
Danışanın seanslardan verim alabilmesi için gönüllülük esastır. Gönüllü olmayan zorla getirilen kişilerde fayda sağlaması mümkün değildir.
18 yaş üzeri bireylerin seans randevularını kendileri oluşturması esastır. 18 yaş altında olanların ebeveynleri seans oluşturabilirler.
Kişi kendi mizacını ve iletişimde olduğu kişilerin (annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, çalışma arkadaşlarının) mizacını keşfettiğinde hayatına yön veren davranışları duygusal tepkileri daha rahat anlamlandırır.
Yıllardır süre gelen davranışların nedenini çözebilir, kaygılarının korkularının üstesinden gelme yetisini geliştirir.
Kişinin kendini tanıma sürecinde bilinen etkili yöntemlerden biridir.
Kişinin mizaç analizi yapıldığında güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken alanları stres ve sakinlik halindeki özellikleri belirlenir.
Nefes terapisinde uygulanan egzersizler için bir yaş sınırlaması yoktur.
Her yaş için uygulanabilir.
Belirli bir hastalığı olanların doktoruna danışarak uygulaması tavsiye edilir.
Seanslar yüz yüze gerçekleştirildiği gibi online olarakta gerçekleştirilebilir.
Yüz yüze ve online danışmanlık birebir aynıdır.
Online danışmanlık bir çok psikolojik sorun için yüz yüze yapılan danışmanlıkla aynı derecede etkilidir.
Seanslar tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilir.
Yaşamı tehdit eden (istismar, madde bağımlılığı, taciz vb. gibi) adli bir vaka olmadığı sürece seans içinde konuşulanlar kimseyle paylaşılmaz.
Ancak yaşamı tehdit eden bir durum olduğunda güvenliğinizi sağlayacak kurumlarla paylaşmak durumunda kalınabilir.
Seanslar ortalama 50-60 dakika arasında sürmektedir.
Genellikle başlarda haftada bir görüşme sağlanır.
Danışanın hayatı olumlu yönde ilerledikçe seansların araları giderek açılır.
2 haftada sonra ayda bir şeklinde görüşmeye devam edilir.
Danışan ve danışmanın ortak görüşü ile yeterli iyileşme sağlandığına karar verildiğinde bitirilebilir.
Terapi süreci kişinin kendi yaşamını kendisinin ele aldığı bir süreçtir. Bu süreç bir çok etkeni bir arada bulundurur.
Ailenin yaklaşımı, çevre tutumu, stres faktörleri, tıbbi geçmişi süreci şekillendirir.
Bu da seansların sürelerine etki eder. Kaç seans süreceği kişinin kendini iyi hissetme oranı ile belirlenebilir.
