Çocuğunuzla İlişkinizi Şekillendiren Yaklaşım Hangisi?
Ebeveynlik tarzı, bir çocuğun gelişiminde en önemli faktörlerden biridir. Çocuk yetiştirme biçimimizi, disiplin anlayışımızı ve çocuklarımızla kurduğumuz bağı etkileyen en önemli faktörlerdir.
Anne-babaların çocuklarına nasıl yaklaştığı, onlarla nasıl iletişim kurduğu ve kurallar koyma şekilleri, çocukların özgüvenini, duygusal dayanıklılığını ve hayatla başa çıkma becerilerini büyük ölçüde etkiler. Her ebeveyn kendi yetiştirilme tarzı, kişilik yapısı ve yaşam deneyimleri sonucunda farklı bir yaklaşım benimseyebilir.
Peki, siz ebeveynlik tarzınızı hiç düşündünüz mü? Çocuğunuza yaklaşımınız hangi ebeveynlik modeliyle örtüşüyor?
Ebeveynlik Tarzları Nelerdir?
Dört temel ebeveynlik tarzı vardır.
- Otoriter Ebeveynlik (Disiplin Öncelikli)
- İzin Verici Ebeveynlik (Aşırı Hoşgörülü)
- Demokratik Ebeveynlik (Dengeleyici ve Destekleyici)
- İhmalci Ebeveynlik (Duygusal ve Fiziksel Mesafeli)
Bu yaklaşımları daha iyi anlayabilmek için her birini detaylı bir şekilde inceleyelim.
1. Otoriter Ebeveynlik (Disiplin Öncelikli)
Otoriter ebeveynler, çocuklarından yüksek beklentilere sahiptir ve sıkı kurallar koyarlar. “Ben ne dersem o olur!” anlayışı hâkimdir. Çocukların kurallara uymasını beklerler, ancak neden bu kuralların olduğu konusunda genellikle açıklama yapmazlar. Bu tarz ebeveynler çocuklarına sevgi ve şefkat göstermekte zorlanabilirler çünkü duygusal destekten çok disipline odaklanırlar.
✅ Örnek: 5 yaşındaki Efe, akşam yemeğini yemek istemediğinde babası ona “Bu evde yemek saatinde herkes yemeğini yer, aksi takdirde aç kalırsın” diyerek kesin bir kural koyar. Efe, neden yemek yemesi gerektiğini anlamadan, sadece kurala uymak zorunda kaldığını hisseder.
🔴 Olası Sonuçlar:
- Çocuklar kurallara uymayı öğrenebilir, ancak özgüven eksikliği yaşayabilirler.
- Karar verme becerileri gelişmeyebilir çünkü her zaman bir otorite figürünün yönlendirmesine ihtiyaç duyarlar.
- Duygularını bastırma eğiliminde olabilirler ve ilerleyen yaşlarda kaygı ve stres sorunları yaşayabilirler.
2. İzin Verici Ebeveynlik (Aşırı Hoşgörülü)
Bu ebeveynler, çocuklarının isteklerine sınır koymakta zorlanır ve genellikle onları mutlu etmeye odaklanır. Çocuklarına büyük bir özgürlük tanırlar ve fazla disiplin uygulamazlar. Bu tavırla büyütülen çocuklar, “Ne istersem olmak zorunda, ne desem yapılmalı” düşüncesine sahip olur.
✅ Örnek: 7 yaşındaki Zeynep, gece yatmak istemediğini söylediğinde annesi ona “Tamam kızım, ne zaman istersen yatabilirsin” der. Zeynep, uyku düzeni oluşturmayı öğrenmez ve sabahları uykusuz ve huzursuz uyanabilir.
🔴 Olası Sonuçlar:
- Çocuklar özgür büyüyebilir, ancak sınır koyma konusunda zorluk yaşayabilirler.
- Kurallara uymakta zorlanabilirler ve disiplin gerektiren durumlara adapte olmakta güçlük çekebilirler.
- Duygusal olarak desteklenmiş hissetmelerine rağmen sorumluluk alma konusunda eksiklik yaşayabilirler.
3.Demokratik Ebeveynlik (Dengeleyici ve Destekleyici)
Bu ebeveynler, disiplin ile sevgiyi dengeler. Kurallar koyarlar, ancak aynı zamanda çocuklarının duygularına önem verirler. Çocukların bağımsız düşünmesini teşvik ederken onlara rehberlik ederler.
✅ Örnek: 10 yaşındaki Can, eve geç gelmek istediğini söylediğinde annesi “Eve 21.00’de gelmeni istiyorum, çünkü uyku düzenin önemli. Ancak bir gün özel bir durum olursa bunu konuşabiliriz” der. Can hem sınırların farkına varır hem de kendini ifade edebildiğini hisseder.
🔵 Olası Sonuçlar:
- Çocuklar özgüvenli ve sorumluluk sahibi bireyler olabilirler.
- Hem kendi duygularını hem de başkalarının duygularını anlamakta daha başarılı olabilirler.
- Kendilerini rahatça ifade edebilir ve sağlıklı sınırlar koymayı öğrenebilirler.
4. İhmalci Ebeveynlik (Duygusal ve Fiziksel Mesafeli)
Bu ebeveynler çocuklarına yeterli ilgi ve destek göstermezler. Fiziksel olarak var olsalar bile duygusal olarak çocuklarının ihtiyaçlarına duyarsız olabilirler. Çocuklar, ebeveynlerinden sevgi ve rehberlik almakta zorlanabilirler.
✅ Örnek: 13 yaşındaki Ali, okulda zorbalığa uğradığını söylemek istediğinde annesi ona “Beni bunlarla uğraştırma, başının çaresine bak” diyerek ilgisiz davranır. Ali, sorunlarını kendi başına çözmek zorunda olduğunu düşünerek içine kapanır.
🔴 Olası Sonuçlar:
- Çocuklar kendilerini değersiz hissedebilir.
- Duygusal bağ kurmada zorlanabilirler.
- Özgüven eksikliği yaşayabilir ve ilerleyen yaşlarda dikkat çekmek için problemli davranışlar geliştirebilirler.
Ebeveynlik Tarzınızı Gözden Geçirin
Peki, siz hangi ebeveynlik tarzına daha yakınsınız? Belki tek bir kategoriye tam olarak uymuyorsunuzdur. Çoğu ebeveyn, farklı durumlara göre farklı yaklaşımlar sergileyebilir. Ancak genel olarak demokratik ebeveynlik, çocukların sağlıklı psikolojik ve duygusal gelişimi için en olumlu sonuçları veren yaklaşımdır.
Kendinize şu soruları sorarak ebeveynlik tarzınızı değerlendirebilirsiniz:
- Çocuğuma sınırlar koyuyor muyum?
- Koyduğum kuralların nedenlerini ona açıklıyor muyum?
- Çocuğumun duygularını dikkate alıyor muyum?
- Onun kendini ifade etmesine izin veriyor muyum?
Eğer daha dengeli bir ebeveynlik tarzı geliştirmek istiyorsanız, çocuğunuzla açık iletişim kurmaya, onun duygularını anlamaya ve aynı zamanda gerekli sınırları koymaya odaklanabilirsiniz.
Bu konuda desteğe ihtiyaç duyarsanız bize ulaşabilirsiniz.
ZEHRA YILMAZ EĞİTİM VE DANIŞMANLIK
Randevunu planla!
Danışmanlık hizmetlerimizden yararlanmak için randevu talebini buradan kolaylık yapabilirsin! En kısa sürede tarafınıza geri dönüş yapılacaktır.
Diğer Yazılarımada Göz Atın!
Merak Ettiklerinizi Sorabilir, Yazım Hakkında Görüşlerinizi Bildirebilirsiniz!
Danışanın seanslardan verim alabilmesi için gönüllülük esastır. Gönüllü olmayan zorla getirilen kişilerde fayda sağlaması mümkün değildir.
18 yaş üzeri bireylerin seans randevularını kendileri oluşturması esastır. 18 yaş altında olanların ebeveynleri seans oluşturabilirler.
Kişi kendi mizacını ve iletişimde olduğu kişilerin (annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, çalışma arkadaşlarının) mizacını keşfettiğinde hayatına yön veren davranışları duygusal tepkileri daha rahat anlamlandırır.
Yıllardır süre gelen davranışların nedenini çözebilir, kaygılarının korkularının üstesinden gelme yetisini geliştirir.
Kişinin kendini tanıma sürecinde bilinen etkili yöntemlerden biridir.
Kişinin mizaç analizi yapıldığında güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken alanları stres ve sakinlik halindeki özellikleri belirlenir.
Nefes terapisinde uygulanan egzersizler için bir yaş sınırlaması yoktur.
Her yaş için uygulanabilir.
Belirli bir hastalığı olanların doktoruna danışarak uygulaması tavsiye edilir.
Seanslar yüz yüze gerçekleştirildiği gibi online olarakta gerçekleştirilebilir.
Yüz yüze ve online danışmanlık birebir aynıdır.
Online danışmanlık bir çok psikolojik sorun için yüz yüze yapılan danışmanlıkla aynı derecede etkilidir.
Seanslar tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilir.
Yaşamı tehdit eden (istismar, madde bağımlılığı, taciz vb. gibi) adli bir vaka olmadığı sürece seans içinde konuşulanlar kimseyle paylaşılmaz.
Ancak yaşamı tehdit eden bir durum olduğunda güvenliğinizi sağlayacak kurumlarla paylaşmak durumunda kalınabilir.
Seanslar ortalama 50-60 dakika arasında sürmektedir.
Genellikle başlarda haftada bir görüşme sağlanır.
Danışanın hayatı olumlu yönde ilerledikçe seansların araları giderek açılır.
2 haftada sonra ayda bir şeklinde görüşmeye devam edilir.
Danışan ve danışmanın ortak görüşü ile yeterli iyileşme sağlandığına karar verildiğinde bitirilebilir.
Terapi süreci kişinin kendi yaşamını kendisinin ele aldığı bir süreçtir. Bu süreç bir çok etkeni bir arada bulundurur.
Ailenin yaklaşımı, çevre tutumu, stres faktörleri, tıbbi geçmişi süreci şekillendirir.
Bu da seansların sürelerine etki eder. Kaç seans süreceği kişinin kendini iyi hissetme oranı ile belirlenebilir.