İnternetin dahil olduğu, bilinçli olmayan, öz kontrolün sağlanamadığı her alanın (sosyal medya, akıllı telefon, oyun oynamak, bahis siteleri, kumar oynamak gibi) uzun saatler boyunca kullanımı sonucunda ortaya çıkan bağımlılığa teknoloji bağımlığı denir.
Bağımlılık; Karşı koyamadığımız, vazgeçemediğimiz bize fiziksel, ruhsal ve psikolojik olarak, zarar veren şeye dayanılmaz istek duyma halidir. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde, çocuk ve ergenlerde görülen teknoloji bağımlılığı endişe verici bir sorun haline gelmiştir. Bu makalede, bu sorunun boyutlarını anlamak ve ebeveynlere yönelik etkili rehberlik sunmak için önemli başlıklara odaklanacağız.
Teknoloji Bağımlılığı Sorunu: Çocuk ve Ergenlerde Yaygınlığı
Çocuk ve ergenler arasında teknoloji bağımlılığı, giderek yaygınlaşan bir sorun haline gelmiştir. Bu bağımlılık, bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve tabletler gibi cihazlarla sürekli etkileşimde bulunma ihtiyacı olarak tanımlanabilir. Çocuklar arasında oyunlar, sosyal medya ve çevrimiçi etkileşimlerin artmasıyla birlikte, bu bağımlılık daha da artmaktadır.
Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığının Etkileri
- Göz teması kurmak istememe
- Öfkeli ve saldırgan tutum sergileme
- Fiziksel aktive eksikliğine bağlı obezite ve duruş bozukluğu gibi gelişimsel problemler
- Baş ağrısı, göz bozukluğu, göz kuruluğu gibi fiziksel rahatsızlıklar
- Okul başarısında düşüklük
- Odaklanma ve konsantrasyon bozukluğu
- Hafıza zayıflığı, çabuk sıkılma, uykusuzluk, uykuya geçişte zorlanma,
- Aile ve iletişimde problemler
- İçine kapanma, depresyon, kaygı, panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklar görülebilir.
Ebeveynlere Rehber: Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığını Anlama ve Önleme
Ebeveynler için bu sorunu anlamak ve önlemek kritik bir öneme sahiptir. İşte ebeveynlere yönelik rehberlik sağlamak adına dikkate alınması gereken önemli noktalar:
Teknoloji Bağımlılığı ile Baş Edebilme Yolları
Öncelikle çocuklarımıza teknolojinin kullanımı ile ilgili bilgi vermeliyiz. Yaşlarına ve seviyelerine uygun ekran sınırı koymalıyız. Bunu doğru ve etkili bir şekilde yapabilmenin yolu kendimizin yapmasıyla gerçekleşir. Ebeveyn olarak bizler bilinçli bir teknoloji kullanımına geçtiğimizde çocuklarımıza da bunu anlatabiliriz. Unutmayalım ki çocuklar söylediğimizi değil yaptığımızı yaparlar. Sınır koymak istediğimiz tabletler, telefonlar, televizyonların yerine hoşlarına gidecek, dikkatlerini çekecek, severek vakit geçirebilecekleri alternatifler üretmeliyiz. Ev içinde teknolojiden arındırılmış alanları çocuklarımızla beraber belirlemeliyiz. Yatak odası, çalışma odası, yemek masası, çocuk odası gibi alanları teknolojiden arındırılmış alan olarak belirleyip o alanlara teknolojik aletlerle girmemeliyiz. Kurallar tüm aile için geçerli olmalıdır. Yasak koyucu, sınır çizici bir ebeveyn rolü yerine teknoloji ile aramıza çizdiğimiz sınırın nedenlerini, niçinlerini açıklayacak bir rehber rolünü benimsemeliyiz. Bunun için çaba sarf etmeli, karşımızdakilere bunu göstermeliyiz. Çocuklarımızla fiziksel olarak beraber olmak, doğada vakit geçirmek, ev içinde yaşlarına uygun kutu oyunları oynamak, mutfakta beraber bir şeyler yapmak, sportif ve sanatsal yanlarını destekleyecek aktivitelere yönlendirmek gibi şeylerle teknoloji ile aralarına mesafe koymalarına yardımcı olabiliriz.
Özetle;
Sağlıklı Ekran Zamanı Kuralları Belirleyin
Çocuklarınızın günlük ekran süresini sınırlamak, fiziksel aktivitelerine daha fazla zaman ayırmalarını sağlar. Aile içinde belirlenen kurallar, çocukların teknoloji kullanımını düzenleyerek bağımlılığı azaltabilir.
İletişimi Güçlendirin
Çocuklarınızla açık iletişim kurmak, onların teknoloji kullanımını anlamak ve onlarla işbirliği içinde çözümler bulmak açısından önemlidir. Düzenli olarak aile içi toplantılar düzenleyerek, herkesin görüşlerini paylaşmasını teşvik edebilirsiniz.
Örnek Olun
Ebeveynler, çocuklarına teknolojiyi bilinçli ve sorumlu bir şekilde nasıl kullanacaklarını öğretebilirler. Kendi davranışlarıyla örnek olmak, çocukların sağlıklı alışkanlıklar geliştirmelerine yardımcı olabilir.
Alternatif Aktiviteler Sunun
Çocuklara teknoloji dışında da ilgi çekici aktiviteler sunmak, onların farklı alanlarda deneyim kazanmalarına olanak tanır. Kitap okuma, açık hava etkinlikleri ve sanatsal faaliyetler gibi alternatifler, çocukların dikkatini teknolojiden uzaklaştırabilir.
Bu stratejiler, çocuk ve ergenlerdeki teknoloji bağımlılığını anlamak ve önlemek adına ebeveynlere kılavuzluk etmeye yönelik temel adımları içerir. Sağlıklı bir teknoloji kullanımı için aile içi işbirliği ve iletişim, bu sorunun üstesinden gelmede önemli bir role sahiptir. Sorunun farkındayım ama çözüm için ne yapacağım, nerden başlayacağım bilemiyorum diyorsanız rehberlik için Zehra Yılmaz Eğitim ve Danışmanlık olarak çocuk ve ergen danışmalığı hizmetim ile yanınızdayım.
Danışmanlık hizmetlerimi inceleyip, online randevu talebinde bulunabilirsiniz alabilir, danışmanlığımla teknoloji bağımlılığından kurtulup ailece daha kaliteli zaman geçirip, daha huzurlu bir yaşam sürebilirsiniz. ()
Randevunu planla!
Danışmanlık hizmetlerimizden yararlanmak için randevu talebini buradan kolaylık yapabilirsin! En kısa sürede tarafınıza geri dönüş yapılacaktır.
Diğer Yazılarımada Göz Atın!
Merak Ettiklerinizi Sorabilir, Yazım Hakkında Görüşlerinizi Bildirebilirsiniz!
Danışanın seanslardan verim alabilmesi için gönüllülük esastır. Gönüllü olmayan zorla getirilen kişilerde fayda sağlaması mümkün değildir.
18 yaş üzeri bireylerin seans randevularını kendileri oluşturması esastır. 18 yaş altında olanların ebeveynleri seans oluşturabilirler.
Kişi kendi mizacını ve iletişimde olduğu kişilerin (annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, çalışma arkadaşlarının) mizacını keşfettiğinde hayatına yön veren davranışları duygusal tepkileri daha rahat anlamlandırır.
Yıllardır süre gelen davranışların nedenini çözebilir, kaygılarının korkularının üstesinden gelme yetisini geliştirir.
Kişinin kendini tanıma sürecinde bilinen etkili yöntemlerden biridir.
Kişinin mizaç analizi yapıldığında güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken alanları stres ve sakinlik halindeki özellikleri belirlenir.
Nefes terapisinde uygulanan egzersizler için bir yaş sınırlaması yoktur.
Her yaş için uygulanabilir.
Belirli bir hastalığı olanların doktoruna danışarak uygulaması tavsiye edilir.
Seanslar yüz yüze gerçekleştirildiği gibi online olarakta gerçekleştirilebilir.
Yüz yüze ve online danışmanlık birebir aynıdır.
Online danışmanlık bir çok psikolojik sorun için yüz yüze yapılan danışmanlıkla aynı derecede etkilidir.
Seanslar tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilir.
Yaşamı tehdit eden (istismar, madde bağımlılığı, taciz vb. gibi) adli bir vaka olmadığı sürece seans içinde konuşulanlar kimseyle paylaşılmaz.
Ancak yaşamı tehdit eden bir durum olduğunda güvenliğinizi sağlayacak kurumlarla paylaşmak durumunda kalınabilir.
Seanslar ortalama 50-60 dakika arasında sürmektedir.
Genellikle başlarda haftada bir görüşme sağlanır.
Danışanın hayatı olumlu yönde ilerledikçe seansların araları giderek açılır.
2 haftada sonra ayda bir şeklinde görüşmeye devam edilir.
Danışan ve danışmanın ortak görüşü ile yeterli iyileşme sağlandığına karar verildiğinde bitirilebilir.
Terapi süreci kişinin kendi yaşamını kendisinin ele aldığı bir süreçtir. Bu süreç bir çok etkeni bir arada bulundurur.
Ailenin yaklaşımı, çevre tutumu, stres faktörleri, tıbbi geçmişi süreci şekillendirir.
Bu da seansların sürelerine etki eder. Kaç seans süreceği kişinin kendini iyi hissetme oranı ile belirlenebilir.