Çocuklarımız her şeyi bir çırpıda çok hızlı öğreniyorlar. Öğrendikleri, bildikleri çoğu zaman bizi hayrete düşürüyor. Küçücük çocuklarımızın bilgi dağarcıkları karşısında şaşırıp kalıyoruz. Çocuklarımız bunları nasıl öğreniyorlar? İki şekilde öğreniyorlar:
1.Örtük Öğrenme:
Öğrenmek için kalem kâğıda ihtiyaç duyulmadan, dikkat kesilmeye gerek olmadan, kendiliğinden bazen duyarak bazen görerek farkına varmadan öğrenmektir. Bu örtük öğrenme olumlu da olabilir, olumsuz da olabilir. Bir çocuğun telefon, televizyon, tablet gibi iletişim araçlarının karşısında kontrolsüzce seyrettiği dizilerden, haberlerden, izlemesi uygun olmayan çizgi filmlerden öğrendikleri olumsuz örtük öğrenmedir. Denizde yüzen balığı, havada uçan kuşu izleyip hayvanlar hakkında bilgi sahibi olması, yağan yağmurda ıslanıp, karda üşüyüp hava olaylarını öğrenmesi olumlu örtük öğrenmedir.
2.Bilinçli Öğrenme:
Dikkatini vererek, öğrenmek için belli bir çaba sarf ederek, bir amaç için yapılan öğrenmedir. Okulda öğretmenin, evde anne, babanın bir şeyi öğretmek için bilinçli yaptığı anlatılmalardan öğrendikleridir. Mesela ülkemizde yaşanan deprem felaketi sonrasında birçok çocuğumuz yaşları kaç olursa olsun iletişim araçları sayesinde deprem görüntülerine günlerce denetimsiz ve kaldıramayacakları şekilde maruz kaldı. Aileler, çocuklarının depremi korkutucu bir gerçek olarak algıladıklarını, korku ve kaygı içinde olduklarını, gece uyuyamadıklarını anlatan mesajlar yazıyorlar. “Şimdi ne yapacağız?” Diye endişe içinde soruyorlar. Bu çok detaylı ve kapsamlı cevap isteyen bir soru. Her çocuk için farklı cevaplar gerektirir. Çünkü her çocuk bambaşka mizaca sahip olması sebebi ile birbirinden farklı etkilendi, izlediklerinde başka şey dikkatini çekti, akıllarında başka başka görüntüler kaldı. Ama her çocuk için geçerli olan bir şey vardır ki; Anne babasının gözünde yitirdiği güveni, sükuneti tekrar bulmak. Öncelikle kendilerinin ve sevdiklerinin güvende olduğunu bilmek isterler. İşe kendi kaygılarınızı hafifletip, güvende olduğunuzu anlatarak başlayabilirsiniz. Sonrasında, uzun uzun onları dinleyebilirsiniz. Tabii ki seyrettiklerinize ve onların seyrettiklerine ara vererek. Çocuklarda en önemli iletişim araçlarından biri onları etkin dinlemektir. Çocuğumuzu dinlediğimizde neleri ne kadar bildiğini ve neyden ne kadar etkilendiğini çok daha rahat anlar müdahale edilmesi gereken bir durum varsa fark edebilirsiniz.
Aileniz de sağlıklı bir iletişim için bilgi ve destek alabilirsiniz.
Zehra Yılmaz Eğitim ve Danışmanlık
Randevunu planla!
Danışmanlık hizmetlerimizden yararlanmak için randevu talebini buradan kolaylık yapabilirsin! En kısa sürede tarafınıza geri dönüş yapılacaktır.
Diğer Yazılarımada Göz Atın!
Merak Ettiklerinizi Sorabilir, Yazım Hakkında Görüşlerinizi Bildirebilirsiniz!
Danışanın seanslardan verim alabilmesi için gönüllülük esastır. Gönüllü olmayan zorla getirilen kişilerde fayda sağlaması mümkün değildir.
18 yaş üzeri bireylerin seans randevularını kendileri oluşturması esastır. 18 yaş altında olanların ebeveynleri seans oluşturabilirler.
Kişi kendi mizacını ve iletişimde olduğu kişilerin (annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, çalışma arkadaşlarının) mizacını keşfettiğinde hayatına yön veren davranışları duygusal tepkileri daha rahat anlamlandırır.
Yıllardır süre gelen davranışların nedenini çözebilir, kaygılarının korkularının üstesinden gelme yetisini geliştirir.
Kişinin kendini tanıma sürecinde bilinen etkili yöntemlerden biridir.
Kişinin mizaç analizi yapıldığında güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken alanları stres ve sakinlik halindeki özellikleri belirlenir.
Nefes terapisinde uygulanan egzersizler için bir yaş sınırlaması yoktur.
Her yaş için uygulanabilir.
Belirli bir hastalığı olanların doktoruna danışarak uygulaması tavsiye edilir.
Seanslar yüz yüze gerçekleştirildiği gibi online olarakta gerçekleştirilebilir.
Yüz yüze ve online danışmanlık birebir aynıdır.
Online danışmanlık bir çok psikolojik sorun için yüz yüze yapılan danışmanlıkla aynı derecede etkilidir.
Seanslar tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilir.
Yaşamı tehdit eden (istismar, madde bağımlılığı, taciz vb. gibi) adli bir vaka olmadığı sürece seans içinde konuşulanlar kimseyle paylaşılmaz.
Ancak yaşamı tehdit eden bir durum olduğunda güvenliğinizi sağlayacak kurumlarla paylaşmak durumunda kalınabilir.
Seanslar ortalama 50-60 dakika arasında sürmektedir.
Genellikle başlarda haftada bir görüşme sağlanır.
Danışanın hayatı olumlu yönde ilerledikçe seansların araları giderek açılır.
2 haftada sonra ayda bir şeklinde görüşmeye devam edilir.
Danışan ve danışmanın ortak görüşü ile yeterli iyileşme sağlandığına karar verildiğinde bitirilebilir.
Terapi süreci kişinin kendi yaşamını kendisinin ele aldığı bir süreçtir. Bu süreç bir çok etkeni bir arada bulundurur.
Ailenin yaklaşımı, çevre tutumu, stres faktörleri, tıbbi geçmişi süreci şekillendirir.
Bu da seansların sürelerine etki eder. Kaç seans süreceği kişinin kendini iyi hissetme oranı ile belirlenebilir.
