Çocuklarda ön yargı, erken yaşlarda oluşan ve çeşitli nedenlerle gelişebilen bir tutumdur. Hiç tadına bakmadan ben onu yemem dediği yemekler, daha giymeden o bana yakışmaz diye geri çevrilen kıyafetler, arkadaşlarında gördüğü tek hareketle ben onunla konuşmam, demeler genellikle ön yargının sonucudur.
Çocukların ön yargılarının nedenleri ve bu ön yargılarla nasıl başa çıkılabileceğine dair bazı önemli noktalar şunlardır:
Ön Yargının Nedenleri
1. Aile ve Çevre:
Çocuklar, ebeveynleri ve yakın çevrelerindeki yetişkinlerden öğrendikleri davranış ve tutumları benimserler. Aile içinde ön yargılı tutumlar sergileniyorsa, çocuklar da bu tutumları taklit edebilir.
2. Sosyal Medya ve Televizyon:
Televizyon programları, filmler, oyunlar ve internet içerikleri, çocukların dünya görüşünü şekillendirebilir. Medyada yer alan stereotipler, çocukların belirli gruplara karşı ön yargı geliştirmesine yol açabilir.
3. Okul ve Arkadaş Çevresi:
Okul ortamı ve arkadaş ilişkileri, çocukların sosyal öğrenme süreçlerinde büyük rol oynar. Çocuklar, arkadaş gruplarının tutumlarını benimseyebilir veya okuldaki öğretmenlerin ve yöneticilerin tutumlarından etkilenebilir. Hiç bilmedikleri, hakkında bilgi sahibi olmadıkları şeyleri sırf arkadaşları sevmiyor diye sevmeyebilirler ya da çok sevdiklerini söyleyebilirler.
Önyargıyla Başa Çıkma Yolları
1. Farkındalık Oluşturma:
Çocuklara farklılıkların doğal olduğunu ve her bireyin kendine özgü değerleri olduğunu öğretmek önemlidir. Fiziksel özelliklerin, düşüncelerin farklı olabileceği öğretilmelidir. Bu, çeşitli kültürleri, dinleri ve yaşam tarzlarını tanıtarak yapılabilir.
2. Örnek Olma:
Ebeveynler ve öğretmenler, hoşgörülü ve kapsayıcı davranışlar sergileyerek çocuklara örnek olmalıdır. Önyargısız tutumlar, çocukların bu davranışları model almasını sağlar.
3. Eğitim ve Kitap Okuma:
Çocuklara çeşitli konularda kitaplar okumak ve farklı topluluklar hakkında bilgi edinmelerini sağlamak, önyargıların azalmasına yardımcı olabilir. Bu, empati ve anlayış geliştirmeyi teşvik eder.
4. Eleştirel Düşünme:
Çocuklara eleştirel düşünme becerileri kazandırmak, önyargılı düşünceleri sorgulamalarını ve daha bilinçli kararlar almalarını sağlar. Bu, medyada veya çevrelerinde karşılaştıkları önyargılı içerikleri analiz etmelerine yardımcı olur.
5. Pozitif Sosyal Deneyimler:
Çocukların farklı gruplardan insanlarla pozitif etkileşimler yaşaması, önyargıların kırılmasında etkili olabilir. Ortak projeler, oyunlar ve etkinlikler, çocukların birbirlerini tanımalarına ve anlamalarına fırsat tanır.
Özetle, çocuklarda önyargıların oluşmasını önlemek ve mevcut önyargıları azaltmak için ebeveynlerin, öğretmenlerin ve toplumun aktif bir şekilde rol oynaması gerekmektedir. Farklılıkların zenginlik olduğunu vurgulayan, kapsayıcı ve hoşgörülü bir yaklaşım, çocukların daha anlayışlı ve açık fikirli bireyler olarak yetişmesine yardımcı olacaktır.
Ebeveyn olarak yetersiz kaldığınızı, ne türlü yapacağınızı bilemediğinizi düşündüğünüz noktada bize ulaşabilirsiniz.
ZEHRA YILMAZ EĞİTİM VE DANIŞMANLIK
Randevunu planla!
Danışmanlık hizmetlerimizden yararlanmak için randevu talebini buradan kolaylık yapabilirsin! En kısa sürede tarafınıza geri dönüş yapılacaktır.
Diğer Yazılarımada Göz Atın!
Merak Ettiklerinizi Sorabilir, Yazım Hakkında Görüşlerinizi Bildirebilirsiniz!
Danışanın seanslardan verim alabilmesi için gönüllülük esastır. Gönüllü olmayan zorla getirilen kişilerde fayda sağlaması mümkün değildir.
18 yaş üzeri bireylerin seans randevularını kendileri oluşturması esastır. 18 yaş altında olanların ebeveynleri seans oluşturabilirler.
Kişi kendi mizacını ve iletişimde olduğu kişilerin (annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, çalışma arkadaşlarının) mizacını keşfettiğinde hayatına yön veren davranışları duygusal tepkileri daha rahat anlamlandırır.
Yıllardır süre gelen davranışların nedenini çözebilir, kaygılarının korkularının üstesinden gelme yetisini geliştirir.
Kişinin kendini tanıma sürecinde bilinen etkili yöntemlerden biridir.
Kişinin mizaç analizi yapıldığında güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken alanları stres ve sakinlik halindeki özellikleri belirlenir.
Nefes terapisinde uygulanan egzersizler için bir yaş sınırlaması yoktur.
Her yaş için uygulanabilir.
Belirli bir hastalığı olanların doktoruna danışarak uygulaması tavsiye edilir.
Seanslar yüz yüze gerçekleştirildiği gibi online olarakta gerçekleştirilebilir.
Yüz yüze ve online danışmanlık birebir aynıdır.
Online danışmanlık bir çok psikolojik sorun için yüz yüze yapılan danışmanlıkla aynı derecede etkilidir.
Seanslar tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilir.
Yaşamı tehdit eden (istismar, madde bağımlılığı, taciz vb. gibi) adli bir vaka olmadığı sürece seans içinde konuşulanlar kimseyle paylaşılmaz.
Ancak yaşamı tehdit eden bir durum olduğunda güvenliğinizi sağlayacak kurumlarla paylaşmak durumunda kalınabilir.
Seanslar ortalama 50-60 dakika arasında sürmektedir.
Genellikle başlarda haftada bir görüşme sağlanır.
Danışanın hayatı olumlu yönde ilerledikçe seansların araları giderek açılır.
2 haftada sonra ayda bir şeklinde görüşmeye devam edilir.
Danışan ve danışmanın ortak görüşü ile yeterli iyileşme sağlandığına karar verildiğinde bitirilebilir.
Terapi süreci kişinin kendi yaşamını kendisinin ele aldığı bir süreçtir. Bu süreç bir çok etkeni bir arada bulundurur.
Ailenin yaklaşımı, çevre tutumu, stres faktörleri, tıbbi geçmişi süreci şekillendirir.
Bu da seansların sürelerine etki eder. Kaç seans süreceği kişinin kendini iyi hissetme oranı ile belirlenebilir.
