Öfke gerek çocuklar için gerekse yetişkinler için yıkıcı sonuçlar oluşturana kadar normal bir duygudur. Öfkelenmek, aynı sevinmek, mutlu olmak, hüzünlenmek gibi doğal bir duygudur. Şiddete dönüştüğünde, yıkıcı sonuçlar oluşturmaya başladığında yönetilmesi gereken bir hal aldığında desteğe ihtiyaç duyuluyor demektir. Özellikle çocuklarda istediğinin olmadığı, haksızlık yapıldığını düşündüğü zamanlarda kendini daha da belirgin bir şekilde gösterir. Çocuklar öfke anında kontrollü davranmakta zorlanabilir. Kontrolün bir yetişkin tarafından sağlanması en sağlıklısıdır.
İstediği olmadı diye öfke ile kendini yere atan, bağıran, ağlayan, tüküren çocuk karşısında neler yapmak gerekir?
Ebeveynlerin en büyük sorunu…
Öncelikle çocuklarda öfke kontrolünü öncesi ve sonrası diye ikiye ayırmak gerekir.
Çocuk öfkeli değilken öncesinde;
1.Durumu tiyatro oyunu gibi ile canlandırabiliriz. Öfkelendiği durumları dile getirip, yaşına uygun bir şekilde oyun oynayarak hislerini anlatmasına yardımcı olabiliriz.
2.Öfkelendiği şeylerin listesini hazırlayarak, nelerin kendisi sebebi ile nelerin dış etkenler sebebi ile gerçekleştiğini konuşabiliriz.
3.Çocuğun çözümler getirdiği, uygulayabileceği fikirlerini yazarak (küçük yaşlar için resimleyerek) görebileceği bir yere asabiliriz.
4.Nefes egzersizi ile öfkesini yönetmeye destek olabiliriz. Öfkelenmeden önce sık sık nefes egzersizleri yaptırarak öfke anında hatırlamasını isteyebiliriz. Burnundan derin bir nefes al, karnında balon varmışta onu şişiriyormuş gibi, sonra burnundan yavaşça ver. Bir nefeste ağaçlar için, bir tane de kuşlar için diyerek beş nefesle başlayarak on nefese kadar çıkabilirsiniz.
5.Kendisini huzurlu hissettiği güvenli bir yer hayal ettirerek, öfke anında oraya gittiğini orda on defa çiçek kokladığını, sonra sakince oradan çıktığını söyleyebiliriz.
Öfke anında, fırtına geldiğinde;
1.Olabildiğince sakin, sabırlı ve müşfik olmalıyız.
2.“Seni anlıyorum öfkelisin ama zarar vermek yok” diyerek gerekiyorsa kollarından yavaşça tutup, “bırakmamı istediğini biliyorum ama zarar vermenden endişeli olduğum için bırakamam, sakinleştiğinde bırakacağım” diyerek sarılabilirsiniz.
3.İlk yıkıcı öfke nöbeti geçtiğinde, çiçek koklamak için hayali yere gitmesini, balon şişirmesini isteyebilir, konuştuklarınızı hatırlatabilirsiniz.
4.Profesyonel bir destek almak hem sizi hem de çocuğunuzu rahatlatacak öfke nöbetlerini daha kolay atlatmanıza yardımcı olacaktır.
ZEHRA YILMAZ EĞİTİM VE DANIŞMANLIK’tan bilgi ve randevu alabilir aile içi sağlıklı ve huzurlu bir iletişim kurabilirsiniz.
Randevunu planla!
Danışmanlık hizmetlerimizden yararlanmak için randevu talebini buradan kolaylık yapabilirsin! En kısa sürede tarafınıza geri dönüş yapılacaktır.
Diğer Yazılarımada Göz Atın!
Merak Ettiklerinizi Sorabilir, Yazım Hakkında Görüşlerinizi Bildirebilirsiniz!
Danışanın seanslardan verim alabilmesi için gönüllülük esastır. Gönüllü olmayan zorla getirilen kişilerde fayda sağlaması mümkün değildir.
18 yaş üzeri bireylerin seans randevularını kendileri oluşturması esastır. 18 yaş altında olanların ebeveynleri seans oluşturabilirler.
Kişi kendi mizacını ve iletişimde olduğu kişilerin (annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, çalışma arkadaşlarının) mizacını keşfettiğinde hayatına yön veren davranışları duygusal tepkileri daha rahat anlamlandırır.
Yıllardır süre gelen davranışların nedenini çözebilir, kaygılarının korkularının üstesinden gelme yetisini geliştirir.
Kişinin kendini tanıma sürecinde bilinen etkili yöntemlerden biridir.
Kişinin mizaç analizi yapıldığında güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken alanları stres ve sakinlik halindeki özellikleri belirlenir.
Nefes terapisinde uygulanan egzersizler için bir yaş sınırlaması yoktur.
Her yaş için uygulanabilir.
Belirli bir hastalığı olanların doktoruna danışarak uygulaması tavsiye edilir.
Seanslar yüz yüze gerçekleştirildiği gibi online olarakta gerçekleştirilebilir.
Yüz yüze ve online danışmanlık birebir aynıdır.
Online danışmanlık bir çok psikolojik sorun için yüz yüze yapılan danışmanlıkla aynı derecede etkilidir.
Seanslar tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilir.
Yaşamı tehdit eden (istismar, madde bağımlılığı, taciz vb. gibi) adli bir vaka olmadığı sürece seans içinde konuşulanlar kimseyle paylaşılmaz.
Ancak yaşamı tehdit eden bir durum olduğunda güvenliğinizi sağlayacak kurumlarla paylaşmak durumunda kalınabilir.
Seanslar ortalama 50-60 dakika arasında sürmektedir.
Genellikle başlarda haftada bir görüşme sağlanır.
Danışanın hayatı olumlu yönde ilerledikçe seansların araları giderek açılır.
2 haftada sonra ayda bir şeklinde görüşmeye devam edilir.
Danışan ve danışmanın ortak görüşü ile yeterli iyileşme sağlandığına karar verildiğinde bitirilebilir.
Terapi süreci kişinin kendi yaşamını kendisinin ele aldığı bir süreçtir. Bu süreç bir çok etkeni bir arada bulundurur.
Ailenin yaklaşımı, çevre tutumu, stres faktörleri, tıbbi geçmişi süreci şekillendirir.
Bu da seansların sürelerine etki eder. Kaç seans süreceği kişinin kendini iyi hissetme oranı ile belirlenebilir.