Aile ile geçirilen zaman erken çocukluk döneminde çocukların gelişiminde kritik bir zaman dilimini oluşturur.
Çocuklarda büyüme ve gelişmeyi etkileyene birçok faktör bulunur. Bunların başlıcaları;
- Kalıtım Faktörü: Çocukların anne ve babasının fiziksel özellikleri çocuklarında görünebilir
- Cinsiyet Faktörü: Çocukların kız ya da erkek oluşu gelişimlerinde farklılık oluşturur. Kızların ve erkeklerin fiziksel, zihinsel ve bilişsel farkları görülebilir.
- Coğrafi Faktörler: Doğdukları şehir, ülke, köy, kasaba çocukların gelişiminde çok önemli yer kaplar. Sosyalleşmesi, etki alanları, el becerileri doğdukları yere paralel gelişim gösterir.
- Hormon Faktörü: Doğumdan hemen sonra devreye giren büyüme hormonu, zamanla ergenlikte daha da etkili bir şekilde kendini belli eder. Her çocukta farklı bir seyri olur.
- Aile Faktörü: Saydığımız faktörlerin içinde çocuk gelişiminde en önemli ola faktördür. Çocukların aile içinde gördükleri tutum, onların benlik algısına ve çevresindeki insanlarla olan ilişkilerine etki eder.
Ailesinden olumlu destek gören çocuklar olumlu ve pozitif bir gelişim gösterirken, olumsuz, kısıtlayıcı, baskıcı bir tutum gören çocuklarda bazı ruhsal ve psikolojik sıkıntılar ortaya çıkabilir.
Ailenin tutumu, ebeveynlerin ilgi alakası çocuğun geleceği için konulan yapı taşlarıdır.
Ebeveyn tutumları inşa edilen yaşamın temelini oluşturur.
EBEVEYN TUTUMLARI
- İlgisiz ve Kayıtsız Anne Baba Tutumu: Çocuklarını ihmal eden, onu görmezden gelen, yaptıklarına karşı kayıtsız kalan ebeveynlerdir.
- Sonucunda çocuk kendini yalnız hisseder ve güven problemi yaşar.
- Mükemmeliyetçi Anne Baba Tutumu: Çocuklar ne yaparsa yapsın anne babalarını memnun edemezler. Sürekli çocukların kapasitesinden daha fazlası istenir. Ebeveynler kendilerinin yapamadıklarını çocuklarında görmek isterler.
- Sonucunda çocuklar bu hedefe ulaşamadıklarında başarısızlık ve yetersizlik duygusu yaşarlar.
- Serbest Anne Baba Tutumu: Çocuğuna hiç karışamayan, yanlışlarını düzeltmeyen, kötü bir şey yaptığında kızmayan bir ebeveyn tutumudur.
- Çocuğu serbest bırakır. Karar vermek çocuğa bırakılır. Anne babanın istekleri yerine çocukların istekleri ön plandadır.
- Sonucunda böyle yetiştirilen çocuklar istekleri olmadığında hayal kırıklığına uğrarlar.
- Otoriter Anne Baba Tutumu: Çocuğa katı kurallar koyarlar. Ceza yöntemi ile çocukları eğitmeye çalışırlar. Çocuğun her hareketini kontrol ederler.
- Bu şekilde yetiştirilen çocuklar, kendine güvensiz, korkak, çekingen, her denileni yapmak zorunda hisseder. Kuralları koyan otorite ortadan kalktığında saldırgan, isyankâr bir tavır sergilerler.
- Dengesiz ve Kararsız Anne Baba Tutumu: Anne ile babanın kararları birbiri ile çelişen, tutarsızlık gösteren ebeveyn tutumlarıdır. Verdikleri kararlar hem kendi içinde hem de anne babalar arasında çelişki gösterir. Bazen çok baskıcı, cezalandırıcı, bazen çok serbest ve ilgisiz olabilirler.
- Sonucunda böyle yetişen çocuklar, davranışlar noktasında tutarsızlık gösterir. Nasıl davranacağını bilemezler. Sürekli ikilem yaşarlar.
- Aşırı Koruyucu Anne Baba Tutumu: Çocuğu cam fanus içerisinde yetiştirirler. Çocuğun her davranışına aşırı özen gösterirler. Çocuğun üzerine titrerler. Prens, prenses olarak yetiştirirler.
- Bu şekilde yetişen çocuklar, fikir beyan etmekte, karar vermekte zorlanırlar. Bir sorunla karşılaştıklarında kendileri için o sorunu başkaları çözsün isterler. Kendileri sorun çözümünde rol oynayamazlar. Hedeflerine ulaşmak için sürekli yardım beklerler.
- Demokratik Anne Baba Tutumu: Çocuk bir birey olarak kabul edilir. Fikirlerine saygı duyulur. Aile içinde verilen kararlarda rol sahibidir. Düşüncelerine, duygularına önem verilir.
Sonucunda böyle yetiştirilmiş çocuklar, kendine güvenen, doğru kararlar alabilen, fikirlerini özgürce ifade edebilen, paylaşımcı, sorunlar karşısında çözüm üretebilen çocuklar olurlar.
Saydığımız anne baba tutumlarının içinde en doğru olanı demokratik anne baba tutumudur. Çocukları yetiştirirken birey olarak kabul etmek, aile içinde söz hakkı vermek, gelişimleri ve yaşam boyu verecekleri kararlar için önem taşır.
Çocuklarımıza doğru ve etkili bir ebeveynlik yapabilmek ,aile içi huzurumuzu ve mutluluğumuz sağlayabilmek, koşulsuz kabul ve empatik bir anlayış geliştirebilmek için ZEHRA YILMAZ EĞİTİM VE DANIŞMANLIK’TAN danışmanlık hizmet alabilirsiniz. ()
Randevunu planla!
Danışmanlık hizmetlerimizden yararlanmak için randevu talebini buradan kolaylık yapabilirsin! En kısa sürede tarafınıza geri dönüş yapılacaktır.
Diğer Yazılarımada Göz Atın!
Merak Ettiklerinizi Sorabilir, Yazım Hakkında Görüşlerinizi Bildirebilirsiniz!
Danışanın seanslardan verim alabilmesi için gönüllülük esastır. Gönüllü olmayan zorla getirilen kişilerde fayda sağlaması mümkün değildir.
18 yaş üzeri bireylerin seans randevularını kendileri oluşturması esastır. 18 yaş altında olanların ebeveynleri seans oluşturabilirler.
Kişi kendi mizacını ve iletişimde olduğu kişilerin (annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun, çalışma arkadaşlarının) mizacını keşfettiğinde hayatına yön veren davranışları duygusal tepkileri daha rahat anlamlandırır.
Yıllardır süre gelen davranışların nedenini çözebilir, kaygılarının korkularının üstesinden gelme yetisini geliştirir.
Kişinin kendini tanıma sürecinde bilinen etkili yöntemlerden biridir.
Kişinin mizaç analizi yapıldığında güçlü yönleri, geliştirilmesi gereken alanları stres ve sakinlik halindeki özellikleri belirlenir.
Nefes terapisinde uygulanan egzersizler için bir yaş sınırlaması yoktur.
Her yaş için uygulanabilir.
Belirli bir hastalığı olanların doktoruna danışarak uygulaması tavsiye edilir.
Seanslar yüz yüze gerçekleştirildiği gibi online olarakta gerçekleştirilebilir.
Yüz yüze ve online danışmanlık birebir aynıdır.
Online danışmanlık bir çok psikolojik sorun için yüz yüze yapılan danışmanlıkla aynı derecede etkilidir.
Seanslar tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilir.
Yaşamı tehdit eden (istismar, madde bağımlılığı, taciz vb. gibi) adli bir vaka olmadığı sürece seans içinde konuşulanlar kimseyle paylaşılmaz.
Ancak yaşamı tehdit eden bir durum olduğunda güvenliğinizi sağlayacak kurumlarla paylaşmak durumunda kalınabilir.
Seanslar ortalama 50-60 dakika arasında sürmektedir.
Genellikle başlarda haftada bir görüşme sağlanır.
Danışanın hayatı olumlu yönde ilerledikçe seansların araları giderek açılır.
2 haftada sonra ayda bir şeklinde görüşmeye devam edilir.
Danışan ve danışmanın ortak görüşü ile yeterli iyileşme sağlandığına karar verildiğinde bitirilebilir.
Terapi süreci kişinin kendi yaşamını kendisinin ele aldığı bir süreçtir. Bu süreç bir çok etkeni bir arada bulundurur.
Ailenin yaklaşımı, çevre tutumu, stres faktörleri, tıbbi geçmişi süreci şekillendirir.
Bu da seansların sürelerine etki eder. Kaç seans süreceği kişinin kendini iyi hissetme oranı ile belirlenebilir.